2 Ocak 2010 Cumartesi

Herşey elimizde!

Şu aralar ortam biraz karışık. Askerler göz altına alınıyor, karargahlar basılıyor, suikast girişimlerinde bulunuluyor, belgeler yakılıyor...

Aklım bunlara ermediği için karışık olabilir mi diye düşünüyorum, ama sonra herkesin aklının karışık olduğunu görünce ben de bir sorun olmadığını anlıyorum.

Akıllar karıştırılıyor,sorunlar bilerek yaratılıyor bence, halkın beynini bulandırmak amaçlı. Birilerinin hedeflerine ulaşması için halkın safdışı bırakılması lazım çünkü.

Niyetler açık seçik değil, ama üstüne geçirdikleri giysiler oldukça transparan!

Aslında neler olduğunu anlamayacak kadar cahil değiliz. Görüyoruz, duyuyoruz; en önemlisi elde ettiğimiz verileri yorumlayabiliyoruz.

Bunu yapmak için detaylı bir tarih ve siyaset bilgisine gerek yok!

Herşey o kadar ortada ki...


Ortalığın karışık olduğunu fark etmemiz güzel; ama eksik!

Haber bültenlerini seyrederken dört duvar arasında yapılan eleştiriler, çatılan kaşlar, yükselen sesler yetmiyor çünkü.

Kimse bizi görmüyor, duymuyor. Oysa bizi temsil etsin diye oy attığımız insanların bizle aynı tepkileri vermesi gerekmez mi ya da işin bu noktaya gelmemesi gerekmez miydi bize göre davranılsaydı?

Bir şeyler yanlış; ilk önce de tepkilerimizi gösterdiğimiz yerler!!!

Ya sandıkta gerçekten bizim tepkilerimize kulak verecek kişilere oy atıcaz ya da baktık seçimden sonra 180 derece döndüler ayaklanıcaz!

Ama evde değil, kahvelerde değil...

Madem birşeyler olduğunun farkındayız,uyumakta direniyoruz; bunu cümle aleme göstericez.

Tekel işçileri gibi, itfaiyeciler gibi...

Onların amaçları biraz farklı da olsa yaptıkları doğru! Seslerini duyuruyorlar, ne istediklerini biliyorlar, kararlılar.

Kendi elleriyle kral yaptıkları insanların kölesi olmamak için direniyorlar.

Şunu asla unutmayalım, nereye gittiğimiz belli olmasa bile, yönümüzü belirlemek elimizde!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder