21 Temmuz 2011 Perşembe

İşverenlerin bitmek bilmeyen istekleri

Yıllardır iş arıyorum. Ne aradığım önemli değil neden hala bir işe girememiş olmam önemli. Bir üniversite bitirdim. Şimdi ikincisini okumaya başladım. Üstüne bir de para verip meslek kursuna gittim.

Daha sonra bir sürü sonuçsuz kalan iş görüşmesi izledi bunca eğitimin arkasını...

Çünkü ya onlar stajyer ilanlarını uzman ilanlarıyla karıştırıyorlardı ya da ben gerçekten bunca eğitime rağmen hiçbir şey öğrenememiştim.

İngilizce bilsin.
İyi giyinsin.
Müşterileri memnun etsin.
Telefonla da konuşmayı bilsin.
İkinci dil olmazsa olmaz.
İnternet mutlaka şart.
MS Office'i söylemeye bile gerek yok.
Photoshop bilirse tercih sebebi.
Tabii esnek olmalı her bakımdan.
Aktif araç kullanmalı.
Sigara içmemeli.
Ama seyahat edebilmeli.
Yaratıcı olmalı.
Ekip ruhunu unutmamalı.
Stresle baş edebilmeli.
...

Bunların hepsi olmalı ayrıca hiç maaş beklentisi de olmamalı. Tatili gene hak getire.

Böyle dandik, ne istediğini bilmeyen ilanlara sırf bir işin olsun diye başvur. Sonra elin krolarıyla muattap ol. Olmadık dialogların içinde bul kendini. İşte o ilginç dialoglardan birkaçı:

-Hımm deneyiminiz yok.

(Okuldan yeni mezun olduğumdan olabilir mi acaba?) Evet efendim, inş. bu ilk deneyimim olacak.

-Deneyiminiz olmadığına göre sizi stajyer olarak işe alalım. Eğitelim.

(Ama para vermeyelim.)Deneyimim olmayabilir ancak, ilanınızdaki tüm vasıfları taşıyorum ve şirketinize katkılarım dokunacağından da eminim.

-Maaş beklentiniz nedir?
(Şimdi ilanda bir dünya şey saydıklarına göre 3 , 4 milyar verir bunlar. Ben uçmayıp 1,5 tan açayım arttırmayı.)
-Kusura bakmayın, başlangıçta sadece yemek veriyoruz.
( Karnım doyacak en azından bu da iyi bir şey sanırım.)


Görüyorsunuz işte içler acısı durumdayız. Özel sektör para vermeden insanlardan yüksek performans bekliyor. Eşşek gibi çalışmaya önüne anca yarım kilo arpa koyuyor. Devlete kapağı atmaya çalışsan tüm siyasi kimliğini değiştirmen ve makam mevki sahibi dayılara amcalara sahip olman gerekiyor.

İşte her ilde açılan üniversiteler, işsiz gençler ya da sırf işim olsun diye bedava çalışılan şirketler. Daha çok zengin olan zenginler... Yurtdışına kaçmaya biraz huzur bulmaya çalışan 18'lik emekli ruhlular...

Say say bitmez bunlar.

Herkes neden bahsettiğimi çok iyi anlıyor.

Birşeylerin biran evvel değişmesi dileğiyle...

Ben iş aramaya devam edeyim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder