21 Nisan 2010 Çarşamba

Bedelli Askerlik Tartışması

Gündemdeki bedelli askerlik tartışmaları oldukça ses getirdi. Başbakan bu konuyu Genel Kurmay Başkanı'na danışacağını, eğer böyle bir uygulama yapılması gerekiyorsa bedelli askerliğin yürürlüğe girebileceğini ifade etti. Bu ifadeden sonra gözler İlker Başbuğ'a çevrildi tabii. Ama o, böyle bir şeyin şuan için söz konusu olamayacağını orduda asker açığı olduğunu söyledi.

Ancak bedelli askerlik çıkmayacak olsa bile bu mevzuya değinilmesi herkesi bir tartışma ortamına doğru çekti.

Bedelli askerlik eşitsizliğe yol açar mı, uygulanması ne kadar doğru, ne kadar yanlış?

Kamuoyuna mikrofonlar yöneltildi. Kimi bedelli askerlik çıksın dedi, kimi de parası olmayan böyle bir haktan yararlanamaz bu yüzden haksızlık olur deyip bedelli askerliğin çıkmasını hoş karşılamadı.

Kimi şehitler, hep fakir Anadolu ailelerinin evlatları, büyük mevkilerdeki insanların evlatları hep iyi yerlerde askerlik yapıyorlar, kısa dönem yapıyorlar dedi, kimi de buna itiraz ederek kamuoyuna yansımasa da çoğu komutanın oğullarının şehit olduğunu, kısa dönem askerliğe gelince de okuyan eğitimli insanlara böyle bir hak tanındığını böyle askerlerinde genellikle masa başında kendi eğitimlerine uygun pozisyonlarda askerliklerini tamamladıkları söylendi.

Aslında herkes haklıydı, çünkü düzen baştan yanlış kurulmuştu. İnsanların eğitimlerini bile parayla tamamladıkları, parası olanın özel üniversitede belli bir puanı tutturabilme stresi yaşamadan okuyabildiği bir ülkede askerliğin bedelli olunca eşitsizlik olur mu diye tartışılması zaten saçmaydı.

Yine olmayacak işler için halk Başbakan tarafından ikilemde bırakıldı.

Parası olmayan üniversite bitiremiyor bu ülkede ya da sırf kısa dönem askerlik yapmak amacıyla üniversitelere saçacak paraları olmuyor insanların. E o zaman mecburen 15 ay vatani görevini yapıyor erkeklerimiz. Uzun dönem olunca bir de bunun üzerine eğitimsizlik eklenince askerliğin en zor şartları onlara göz kırpmaya başlıyor. Başka seçenek sunulmuyor önlerine.

Bundan dert yanıyorlar mı, hayır. Ama keşke diyorlar keşke biz de okuyabilseydik ve keşke okuyan askerlerimiz bunu fırsat bilip kısa dönem askerliği seçmeseydi, keşke Türkiye'nin yaşam standartları vatanını gözü kapalı savunmayı sağlayabilseydi erkeklerimize, arkada kalan eşinin çocuklarının halini düşünmeden, evine döndüğünde iş bulabilir miyim korkusu çekmeden...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder